Felsefe Ders Notları

Tanrının Varlığını Reddeden Görüşler Din Felsefese Ders Notları

Tanrının Varlığını Reddeden Görüşler

Tanrının varlığını kabul eden görüşler Teizm olarak adlandırılırken, tanrının varlığını reddeden görüşe ise Ateizm yani tanrıtanımazlık olarak adlandırılır.
Ateizm: Ateistler evrende ve doğada üstün bir gücün varlığını kabul etmezler. Farklı gerekçelerle tanrının varlığını reddederler. Dolayısıyla Ateistler dinlere de karşı olan görüşlere sahiptirler.

Ateistler tanrının var olmadığını kanıtlamak için farklı kanıtlar ileri sürmüşlerdir.

Bu kanıtlar:

Kötülük kanıtı

Ahlaki Kanıt

Maddenin öncesizliği kanıtı

Anlamsızlık kanıtıdır.

Şimdi bu kanıtları teker teker kısaca ele alalım :

1-) Kötülük kanıtı: Ateizmin bu konudaki iddiaları, dünyada gereğinden fazla kötülük olduğu düşüncesine dayandırılmaktadır. Eksik ve kötülüklerle dolu bir dünya yaratan tanrının varlığından kuşku duyulabileceğini savunulur.

La mettrie , Holbach evrende gördükleri kusurlardan kötülüklerden hareket ederek tanrının olamayacağını var sayarlar.

La mettrie’ye ve Holbach’ın bu görüşlerine , Leibniz karşı çıkmıştır. Leibniz’e göre dünyada kötülüğün ve eksikliğinin olması tanrının kötü bir dünya yaratmak istediği anlamına gelmez. Onun var olmadığının da kanıtlayabilecek bir durum değildir.

2-) Ahlaki Kanıt:  Nietzsche ve Sartre tanrının varlığını kabul etmenin insanın özgürlüğünü reddetmek olacağını savunurlar. Her iki düşünür de tanrının var olmadığını kanıtlamaya çalışmaktadır.  Tanrının varlığını kabul etmemenin ahlaki gerekçelerini oluştururlar. Bu filozoflara göre insanın özünü gerçekleştirebilmesi için tanrının olmaması gerekmektedir. Çünkü insanın özgürlüğünü kısıtlayan Tanrı düşüncesidir.
Nietzsche’ye göre İnsanın insan olmasının önündeki en büyük engel tanrı inancıdır.  Ona göre insanın bir değeri varsa sonsuz güce sahip bir varlığın olmaması gerekmektedir.
Sartre da insanın ahlaki anlamda eylemlerinde sorumlu olması için özgür olması gerektiğini , özgür olabilmesi için de tanrının reddedilmesi gerektiğini savunur. Tanrı varsa insanın özü önceden belirlenmiş demektir.
İnsanın kendi özünü gerçekleştirmesi için tanrının olmaması gerekiyor. Tanrı olursa insanın özgürlüğü olmaz yani insan özgürlüğü gerçekleştiremez , buna engel olacak olan şey ise üstün güç olarak kabul edilen tanrıdır.

3-) Maddenin öncesizlik kanıtı: Bu gerekçenin iki yönü söz konusudur.

a-)Maddenin öncesiz olduğu apaçıktır Hatta bu bilimsel olarak kanıtlanmış ve madde bilinç dahil her şeyin ana kaynağını oluşturmaktadır.
b-) Bu durum yaratıcı bir tanrı düşüncesini imkansız kılmaktadır.

Eğer yaratıcı Tanrı düşüncesine yer verilirse madde miktarının ya da kütle enerjinin sıfır düzeyde olduğu bir zamanın var olduğu düşüncesinin kabul etmek gerekir. Bu ise fizik biliminin vardı sonuçlar açısından imkansız bir durumdur.

4-) Anlamsızlık Gerekçesi: Temsilcilerine göre tanrının varlığını dile getiren önermeler deneyle doğrulanamadı kullarından metafizik durumundadırlar. Dolayısıyla bu önermeler boş ve anlamsızdır. Bu görüştekiler varlığı kanıtlanmayan bir şeyin var olduğuna inanmanın mantıksız olduğunu düşünürler ve anlamsızlık yüklerler.

Tanrının varlığı yada yokluğunun bilinemeyeceğini öne süren görüşler:

Agnostisizm: Bu görüş bilinmezcilik olarak da adlandırılır . Agnostikler tanrının yanında ya da karşısında yer almamaktadırlar. Agnostikler Tanrı’nın varlığına da yokluğuna ilişkin yeterli bir bilgi elde edilemeyeceğini savunanlardır. Bu konuda herhangi bir hüküm vermekten kaçınırlar.

İlk çağ Filozofu protagoras : “tanrılar üzerine bilgi edinmede çaresizim ne var oldukları ne de var olmadıkları ne de ne şekilde oldukları üzerinde” derken agnostik tavrını ortaya koyuyordu.
Protagoras a göre Tanrıların duyularla algılanmaması , insan hayatının kısa oluşu gibi şeyler bilgi edinmeyi engelleyen nedenlerdir.

XVII Yüzyıl Filozofu Pascal bilinmezciliğe karşı şu görüşlü İleri sürmektedir.
1. Tanrının var olduğunu kabul ederseniz ve var olduğu ortaya çıkarsa sonsuza kadar yaşamayı elde edersiniz.
2. Tanrının var olduğunu kabul ederseniz ve var olmadığı ortaya çıkarsa kayıp fazla değildir. Bazı dünya zevklerinden mahrum kalır fazladan ibadet etmiş olursunuz.
3. Tanrının var olmadığını kabul ederseniz ve var olmadığı ortaya çıkarsa bu durumda da kazanç çok fazla değildir. Sadece yaşarken dünya zevklerinden mahrum kalmamış olursunuz.
4. Tanrının var olmadığını kabul ederseniz ve var olduğu ortaya çıkarsa işte o zaman kayıp çok büyüktür.

Tanrının Varlığını Reddeden Görüşler Din Felsefese Ders Notları

Bir yanıt yazın