Genel

Marka Tescil İtiraz

Türk Patent Enstitüsüne her ay 3000 kadar marka tescil başvurusu gelmektedir. Resmi Marka Bülteninde bunlar yayınlanarak itirazlara açılmaktadır. Yayın tarihinden 3 ay içinde 3. Şahıslara itiraz etme hakkı tanınmaktadır. İtirazlar yargı aşamasına gelinmeden önlemlerin alınmasında etkili bir yöntemdir. Markaların korunması adına marka tescil itiraz işlemlerinden yılmamalı ve gerekli detayların oluşması sağlanmalıdır.

Bülteni inceleyen marka sahipleri ya da vekiller, eğer markalarına benzer ya da taklit bir marka ile karşılaşırlar ise bu durumu tespit etmelidirler. Tespit işleminden sonra vekilleri tarafından itiraz dilekçe ve formu hazırlanmalıdır. Hazırlanan marka tescil itiraz dilekçesi şekil ve içerik olarak istenilen şartlarda hazırlanır. Bu da uzman vekiller aracılığıyla yapılır. Yapılan itirazı destekleyen bilgiler, kanıtlar derlenir toplanır. Bu kanıtlar gizli kalan kanıtlar olarak 3. Şahısların bilgilenmesi yasaktır. İtiraz dilekçesi Enstitünün belirlediği harç karşılığında Enstitüye verilir. Ayrıca vekillik ücreti de ödenir.

Gereken Belgeler Nelerdir?

  • Dilekçe
  • Gerekçe dosyası
  • Noter onaysız karar patent vekâletnamesi
  • Banka dekontu

İtiraz İşlemleri

Türk Patent Enstitüsü ‘ nün her ay Resmi Marka Bülteninde yayınladığı marka başvurularını, marka sahipleri ve vekilleri kontrol etmektedir. Eğer kendi markalarının aynısını gördükleri takdirde gerekli olan itiraz haklarına sahip olmaktadırlar. Tescilli olan markanın korunmasına yönelik olan en önemli işlem bültende yayınlanan markalara itiraz edebilme durumunun olmasıdır. Bu durum muhakkak takip edilmelidir.

Marka bültenlerinin marka sahipleri tarafından takip edilmesi ve benzer markaların tespit edebilmesi oldukça güç olan bir durumdur. Bu yüzden marka sahiplerinin vekil bir firmadan öncelikle Marka İzleme Hizmeti almasında fayda vardır.

Türk Patent Enstitüsü tarafından ret işlemi ya da kısmi ret işlemi görmüş olan müracaatlar için yayınlanma tarihinden 2 ay sonrasına kadar itiraz hakkı mevcut olmaktadır.

Marka tescili yapıldıktan sonra eğer takibi yapılmazsa taklitçileri çıkabilmektedir. Marka tecavüze uğrayabilir. Markanın tüm haklarına saldırı olabilmektedir. Bu durumda marka sahiplerinin yapması gerekenleri bilmesi gerekir. Veya uzmanlarla birlikte çalışabilirler. Marka sahipleri bu gibi durumlarda mahkemeye başvuru yaparak çeşitli taleplerde bulunabilirler. Marka hakkı hiçe sayılıp, bu hakka tecavüz edilmiş ise bu durumun durdurulması gerekir. Bunun için de maddi ve manevi tazminat davası açma hakkına sahip olunmuştur.

Bir yanıt yazın