Din Felsefesi Ders Notları ve Konu Anlatımı,Teoloji Din Felsefesi Farkı
DİN FELSEFESİ
Not: Din insanlık kadar eskidir, en ilkel insan toplumlarında en uygar toplumlara kadar daima var olagelmiştir.
Dine felsefi açıdan yaklaşım
– Din Felsefesi din üzerine felsefi olarak düşünce üretildiğini temel kavramlarını ve saflarını sorgular dinin temel iddiaları hakkında rasyonel geniş kapsamlı ve tutarlı bir tarzda düşünce üretir.
– Din Felsefesi din duygusunun anlamaya , inancın yapısını ortaya koymaya çalışır. Dini bilgi ile diğer bilgilerin benzer ya da farklı yanlarını belirler.
Bu soruşturmalarında herhangi bir dinin yanında ya da karşısında yer almaz. Felsefe bütün inanç sistemlerine eşit mesafededir, bu felsefenin din karşısındaki nesnel tavrının yani tarafsız ,önyargısız olmasının bir gereğidir.
– Din Felsefesi Dini inanca dayalı olarak değil akla dayalı olarak anlamak açıklamak ve sorgulamaktır. Bu din gerçeğini dışarıdan bakmak onu nesnel olarak eleştirmek ve temellendirmek şeklindeki bir yaklaşımdır.
– Bütün dinlerde ortak olan inanma duygusudur. Felsefesinin inanma duygusunun irdelenmesi dinlere karşı kuşatıcı yaklaştığının bir göstergesidir.
Teoloji ile din felsefesinin farkı
Teoloji ,yani ilahiyat; Tanrının varlığını ve özelliklerini evren ile ve diğer yaratılanlar ile ilişkilerini ele alıp inceleyen , aynen Din Felsefesi gibi dini Ve Tanrı’ya konu alır. Ama bunu yaparken belirli bir dinin kutsal kitabını peygamberlerine ve dinin alimlerinin görüşleri ne sadık kalır.
Bu nedenle her dinin kendine ait bir teolojisi vardır. İslam teolojisi ,Hıristiyan teolojisi , Musevi teolojisi gibi teknolojiler kendi dinlerini öven kendi , dinlerini yaymaya çalışan ve açıklamaya çalışan teolojilerdir.
Teoloji ve Din felsefesi arasındaki farklar
Teoloji doğrudan İnanca dayanır inancın sınırları dışına çıkmaz
Felsefe özgür düşünceye ve eleştirel akla dayanır.
Teoloji belirli bir Dini inancını temel alır.
Felsefe belirli bir dinin inancını temel almaz her dine eşit mesafede kalır.
Teoloji temellendirmeye çalıştığı dini kesinlikle sorgulamaz çünkü dogmatiktir.
Felsefe dinlerin temel iddialarını rasyonel sorgulayıcı bakış açısı Akıl mantık çerçevesinde ele alır.
Teoloji temel aldığı dine inananların inançlarını güçlendirmeyi Amaç edinmiştir.
Felsefe insanları daha inançlı ya da daha inançsız yapmaya çalışmak gibi bir amacı yoktur.
Teoloji insan yaşamını düzenleyen kurallar koymaya çalışır yani normatiflik gibi bir özelliğe sahiptir.
Felsefe İnsanların yaşamlarını düzenleyici kurallar koymaya çalışmaz
Teoloji mensubu olduğu dini haber ve yaymaya çalışır
Felsefe tüm dinlere eşit mesafede olduğu için üzme ve yayma amacı yoktur.
Din felsefesinin temel kavramları
Tanrı: Her şeyin yaratıcısı olan en Yetkin en mükemmel en yüce , üstün olan varlıktır varlık sebebi kendinden olan öncesi ve sonrasız varlıktır.
Ancak her dinin tanrı anlayışı aynı değildir.
Çok tanrıcılıkta yani Politeizm çok sayıda Tanrı ya da tanrısal Güçler vardır. Bu Tanrıya da tanrısal güçler çoğu kez insan biçimli yani antropomorfist olarak tasarlanmışlardır. Yani bu Tanrılar insan gibi yer içer insan gibi öfkelenir ve evlenebilirler.
Tümtanrıcılık (panteizm) ise her şey tanrıdır evren’le tanıdık bir tutulur.
Monoteizm Yani tek tanrıcılık da tanrı her şeyin yaratıcısı evrenin varlık nedenidir.
Vahiy: Tanrının peygamberler aracılığıyla kendi varlığını buyruklarını bildirmesidir.
peygamber: Tanrı tarafından insanlar içinden seçilen ve onun buyruklarını insanlara ulaştıran aracı yani elçidir.
İman: iman tüm dinlerde ilk koşuldur Örneğin Tanrıya meleklerine peygamberlerine kitaplarına Öldükten sonra dirilmeye gibi şeylere inanmaya imanın bir gereğidir.
İbadet: İmanın gereği ve ifadesi olarak Tanrıya karşı görev ve sorumluluklarının törensel veya tekrarlı olarak yerine getirilmesidir.
Yüce: Saygı ve sevgi gösterilmesi gereken Üstün varlık insanın ve evrenin insanın sınırlılıklarını Aşan algı sınırlarını zorlayan varlıklar için kullanılır.
Kutsal: Dinin dokunulmaz saydığı kişi veya varlığın niteliği müslümanlarda Kabe hindularda ganj Nehri Yahudilerde Süleyman Tapınağı kutsaldır.
Dini tecrübe: İnsanın kendi Ruh ve iç dünyasındaki oluşumlar onun özeldin tecrübelerini oluşturur. Yani insanı tanrının varlığına götüren mistik yaşantılar dır.
Fıtrat: Yaratılıştan gelen dış etkilerle bozulmayan yapıdır Tanrı’nın varlıkları kendisini tanıyacak ve idrak edecek kabiliyette yaratmasıdır.
Ahiret : Ölümden sonraki yaşamın geçeceği öteki dünyadır . Ahiret inancı ruhun ölümsüzlüğüne düşüncesine dayanmaktadır.
Tevhid: Tanrı’nın zatını bütün tasavvur larından soyutlayarak Onun tek olduğunu Ve Tanrı olduğunu kabullenerek eş ve ortak koşmamaktır.
Mucize: Tanrının gücünü gösterdiği peygamberler aracılığı ile gerçekleştirdiği Doğa yasalarını Aşan olaylardır ayın ikiye ayrılması gibi